1 Ocak 2010 Cuma

Bu Yıl Olsun, Hey Hey !

Bu yıl olsun hey hey!
Bu akşam öyle ışıltılı ki her yer; o ışıltı gökyüzünün ucu bucağı görünmez zifiri karanlığına bile meydan okumuş. Öyle ki, gece yarısına gelinmesine rağmen gökyüzü katran karası değil de bir akşamüstü sonrasında aldığı renk misali lacivert.
Bu ışıltı insanların içini de aydınlattı mı dersiniz? Kanımca değil. Teknoloji her geçen gün yeni bir ışık kaynağı buluyor, aydınlatılamayacak karanlık kalmamakta yavaş yavaş. Çelişkiye bakın ki ışık kaynağının büyümesine karşın içimizdeki karanlık daha da koyulaşıyor.
Bir yıl daha bitti… Sabaha kadar yediden yetmişe; başbakanından çöpçüsüne herkes yeni yıl dileklerini paylaşacaklar. Yarın gazeteler, dünyada yıl boyunca neler olup bittiğine dair kuşe kâğıda baskılı bir ekle çıkacaklar. Siyasette, ekonomide, sokaklarda hatta sosyetede neler olduğunu fil şeridi gibi şöyle bir gözler önüne serecekler. Geçen yıla veda bitince ya şimdi ne olacak diye düşünmeye başlayacağız. Bugün saat on ikiyi dünden daha farklı mı geçti sanki. Her yeni yılda dilenilen sağlık, mutluluk, huzur, sevgi, barış, dostluk, hoşgörü ve para acaba bu yıl şaşırıp yanılıp da insanlıkla buluşacak mı? Sakın aksine savaşlar artıp açgözlülüğümüz tavan yapmasın? Sakın hoşgörü unutulup daha da bencilleşip yobazlaşmayalım? Sakın çağımızın ince hastalığı, gripten daha beter bulaşıcı, aşısı icat edilmemiş dermansız dert mutsuzluğa her ayağımızı üşütünce yakalanmayalım?

Keboş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder